Yüksek Lisans Tezleri
Bu koleksiyon için kalıcı URI
İstanbul Gelişim Üniversitesi Sağlık Bilimleri Enstitüsü Yüksek Lisans Tezleri / Master of Science Theses in Istanbul Gelisim University Institute of Health Sciences
Güncel Gönderiler
Öğe Akuatik terapinin serebral palsili çocuklarda denge üzerine etkisi(İstanbul Gelişim Üniversitesi Sağlık Bilimleri Enstitüsü, 2020) Kurtul, RızaAraştırmanın amacı akuatik terapinin serebral palsili çocuklarda uygulandığında denge üzerine etkisini belirlemektir. Araştırmada daha önce akuaterapi eğitimi almamış serebral palsili 11 çocuğa (yaşları 4-8 arasında değişen) uygulanan akuatik egzersiz programı sonucunda bu çocuklarda dengeye etkisi Berg Denge Testi ile ölçülmüştür. Araştırmaya katılan serebral palsili çocukların altısı kız ve beşi erkektir. Araştırmaya katılanlara bireysel olarak haftada 2 saat olmak üzere 10 haftalık süreçte 20 saat akuaterapi egzersizleri uygulanmıştır. Araştırmaya katılanların berg denge testi ile uygulama öncesi ve uygulama sonrası denge özellikleri değerlendirilmiştir. Çalışmada yapılan Wilcoxon testi ile araştırmaya katılanların berg denge puanı ön test-son test sonuçlarına ve cinsiyetleri arasında berg denge puanı ön test-son test sonuçlarına ilişkin tanımlayıcı istatistikler değerlendirilmiştir. Araştırmaya katılanların ön test ve son test denge değerleri arasında anlamlı fark bulunmuştur. Araştırmaya katılanların berg denge ölçeği ön test-son test sonuçlarına ait tanımlayıcı istatistikler değerlendirildiğinde, berg denge ön test medyan değeri 8, son test medyan değeri ise 18 olduğu ve Wilcoxon testi ile değerlendirildiğinde aralarındaki farkın istatistiksel olarak anlamlı olduğu görülmektedir (Z:-2,814; p?0,05). Araştırmaya katılanların cinsiyetleri arasında berg denge puanı ön test-son test sonuçlarına ilişkin tanımlayıcı istatistikler değerlendirildiğinde, kızların berg denge ön test medyan değeri 8.5, son test medyan değeri ise 22,5 olduğu ve Wilcoxon testi ile değerlendirildiğinde aralarındaki farkın istatistiksel olarak anlamlı olduğu görülmekte, (Z:-2,226; p?0,05), bununla birlikte erkeklerin berg denge ön test medya değeri 1, son test medyan değeri ise 11 olduğu ve Wilcoxon testi ile değerlendirildiğinde aralarındaki farkın istatistiksel olarak anlamlı olmadığı görülmektedir (Z:-1,826; p>0.05). Araştırmaya katılanlara uygulanan berg denge testi ile akuaterapi almadan önceki ve aldıktan sonraki sonuçları kaydedilerek, sonuçlar arasındaki fark istatistiksel olarak değerlendirilip, Wilcoxon testi sonuçlarına göre dengenin olumlu şekilde geliştiği görülmüştür. Son testin ön testten büyük olduğu 10 gözlem sonucu ve ön testin son teste eşit olduğu 1 gözlem sonucu var olmuştur. Uygulanan akuaterapi egzersizinin etkileri olarak berg denge puanı kişiler üzerinde artış göstermiş ve deneklerde olumlu durumlar gözlenmiştir. Bir denek haricinde ortalama çocukların denge durumunda gelişme olmuştur. Bir tek denekte hiç olumlu gelişme sağlanamamış olması hastalığın tipine/ şiddetine bağlanabilir.Öğe Elektrik stimülasyonu ile dinamik kas egzersizlerinin üst ekstremite kasları üzerine olan etkileri(İstanbul Gelişim Üniversitesi Sağlık Bilimleri Enstitüsü, 2020) Taş, BurakBu araştırmada, elektrik stimülasyonu ile dinamik kas egzersizlerinin üst ekstremite kasları üzerine etkilerinin incelenmesi amaçlanmıştır. Araştırma grubunu 6 ay antrenman geçmişi olan ve gönüllülük usulüne göre seçilen toplam 12 kişi oluşturmaktadır. Katılımcılara kişisel bilgi ve ölçüm formu ve yorgunluk şiddet ölçeği doldurtulmuştur. Kol çevre ölçümü, biceps ve triceps deri kıvrımı ve 1RM curl testi uygulanmıştır. Katılımcılar 6 kişilik olmak üzere kontrol ve deney gruplarına ayrılmışlardır. Kontrol grubundaki denekler sadece direnç egzersizleri uygulamıştır. Deney grubundaki denekler ise EMS ile direnç egzersizlerini bir arada uygulamıştır. 6 hafta boyunca haftada 3 seans olmak üzere aynı antrenman metodunu uygulamışlardır. 6 hafta sonunda testler ve ölçümler tekrarlanmıştır. Verilerin analizi SPSS sürüm 25.0 programı ile yapılmıştır. Araştırma sonuçlarına göre, grupların ilk ölçümleri ile son ölçümleri arasında istatiksel olarak anlamlı farklılık bulunmuştur (p<0,05). Gruplar arasındaki son ölçümlerin karşılaştırılmasında ise gelişim yönünden istatiksel olarak anlamlı farklılık bulunamamıştır (p>0,05).Öğe Endüstriyelleşen futbol sektörü: Bir kulüp yapılanma model önerisi(İstanbul Gelişim Üniversitesi Sağlık Bilimleri Enstitüsü, 2020) Öz, YusufBu araştırma özel olarak hazırlanmış profesyonel spor kulüpleri futbol şubelerinin doğru organizasyon planlamasını belirlemek ve sistemsel doğru bir organizasyon dizaynı oluşturmak amacıyla yapılmıştır. Bu çalışmada; profesyonel futbol kulüp yapılarının sorunları belirlenmiş, bu sorunların doğru bir planlamayla nasıl çözülebileceği sorusuna cevap aranmış, bu sorguya paralel olarak bir model önerisi oluşturulmuştur. Bu tez çalışması kapsamında sunulan model önerisinde, profesyonel spor kulüpleri futbol şubelerinin yapılanma süreçlerine ilişkin örgütlenme dizaynını temsilen bir organizasyon şeması sunulmuş, örgütlenmenin sistematiği, kurulum esasları, etkin yönetsel yapının kurgusunda faaliyet göstermesi önerilen birimler, bu birimlerin işleyiş esasları, alanları ve yetkilerinin neler olması gerektiği hususları ilgili alanyazına uyumlu olarak incelenmiş, yorumlanmış, belli bir sistematik düzen içinde modelin alt yapısı oluşturulmuş, yeni bir örgüt dizaynının nasıl olabileceğine ilişkin sorgu, araştırmanın sınırları dahilinde en doğru şekilde cevaplandırılmaya çalışılmıştır.Öğe Algılanan sosyal desteğin mücadele sporcularının özgüvenleri ve psikolojik dayanıklılıkları üzerindeki rolünün incelenmesi(İstanbul Gelişim Üniversitesi Sağlık Bilimleri Enstitüsü, 2020) Çoruh, EnginAraştırmanın amacı mücadele sporcularının algıladıkları sosyal desteğin sporcuların özgüvenleri ve psikolojik dayanıklılıklarına etkisinin incelenmesidir. Bu araştırma tabakalı örnekleme yöntemi ile seçilen 99 taekwondo, 106 kick box, ve 125 muay thai mücadele sporcusu ile gerçekleştirilmiştir. Çalışmada mücadele sporcularını tanımlamak için araştırmacı tarafından geliştirilen Kişisel Bilgi Formu, algıladıkları sosyal desteği ölçmek için Çok Boyutlu Algılanan Sosyal Destek Ölçeği, özgüvenlerini ölçmek için Özgüven Ölçeği ve psikolojik dayanıklılıklarını ölçmek için Psikolojik Dayanıklılık Ölçeği kullanılmıştır. Verilerin analizinde Pearson Korelasyon Analizi, Bağımsız Gruplar için t-Testi, Tek Yönlü Varyans Analizi (ANOVA), POST HOC Testleri, Basit Doğrusal Regresyon ve Çoklu Doğrusal Regresyon Analizi kullanılmıştır. Araştırmada elde edilen bulgular, erkek mücadele sporcularının özgüven, iç özgüven ve dış özgüven puanlarının kadın mücadele sporcularından daha yüksek olduğunu, ayrıca eğitim seviyesi arttıkça mücadele sporcularının psikolojik dayanıklılıkları ve adanmışlıklarının azalmakta olduğunu ortaya koymuştur. Muay thai sporcularının algıladıkları sosyal destek taekwondo sporcularından daha yüksek bulunmuştur. Buna ek olarak, mücadele sporcularında algılanan sosyal destek ve algılanan arkadaş desteğinin psikolojik dayanıklılığı artırdığı görülmüştür. Sonuç olarak, algılanan sosyal destek toplam puanının ve algılanan arkadaş desteğinin özgüven ve psikolojik dayanıklılığın yordayıcıları olduğu tespit edilmiştir.Öğe Egzersiz katılımcılarının özyeterlik, umut ve iyilik halinin incelenmesi(İstanbul Gelişim Üniversitesi Sağlık Bilimleri Enstitüsü, 2020) Aral, SimaBeden eğitimi ve spor amaçlı egzersizin fiziksel olduğu kadar, sosyal, duygusal ve zihinsel sağlığın korunması ve geliştirilmesinde bir araç olarak kullanıldığı görülmektedir. Bu çalışmanın, bütünsel sağlık ve esenliğin sağlanması, korunmasında belirleyiciliği genel kabul gören özyeterlik, umut ve iyilik hali parametreleri arasındaki ilişkinin incelenmesi amaçlanmaktadır. Çalışma gurubunu, İstanbul ilinde ikamet eden 18- 60 yaş arasında CrossFit, Fitness ve Pilates egzersizi uygulayan 277 Katılımcıdan oluşmaktadır. Katılımcılara ait bilgiler, Kişisel Bilgi Formu, Genel Özyeterlik, Bütünleyici Umut ve Perma İyilik Hali Ölçeği kullanılarak elde edilmiştir. Analizler SPSS 25.0 kullanılarak analiz edilmiştir. Çarpıklık (skewness) ve basıklık (kurtosis) değerleri hesaplanmış ±1.18 aralığında olduğu bulunmuştur. T-testi, tek yönlü varyans analizi (ANOVA), Pearson Momentler Çarpımı Korelasyon Analizi, POST-HOC analizleri uygulanmış ayrıca ölçekler arası doğrulayıcılığının sınanması amacı ile doğrusal regresyon analizi uygulanmıştır. Anlam değeri p<0.05 ila p<0.01 olarak belirlenmiştir. Pearson Momentler Çarpımı Korelasyon Analizi sonuçları; Perma iyi oluş ölçeği ve alt boyutları, Bütünleyici Umut ölçeği ve alt boyutları, Özyeterlik ölçeği alt boyutlarının birbirleri ile pozitif anlamlı ilişki içerisinde olduğu; ölçekler ve alt ölçeklerin birbirlerini açıklayıcı nitelikte olduğu tespit edilmiştir (p<0,001). Yanı sıra Genel Özyeterlik Ölçeğinin, Bütünleyici umut ölçeği ve Perma Ölçeği ile pozitif ilişki içerisinde olduğu, Bütünleyici umut ölçeğinin %38 oranında, Perma Ölçeğinin %18 oranında Genel Özyeterlik ölçeğini yordadığı tespit edilmiştir. Bütünleyci Umut Ölçeğini; Genel özyeterlik ölçeğinin %39 oranında, Perma ölçeğinin %40 oranında yordadığı tespit edilmiştir. Perma Ölçeğini ise; Genel Özyeterlik Ölçeğinin %19 oranında, Bütünleyici Umut Ölçeğinin %40 oranında yordadığı tespit edilmiştir (p<0.05).Öğe Orta okul öğrencilerinin beden eğitimi ve spora ilişkin tutumları ile akademik başarı arasındaki ilişkinin incelenmesi(İstanbul Gelişim Üniversitesi Sağlık Bilimleri Enstitüsü, 2020) Sıral, CihanSağlıklı bir yaşamın en önemli unsurlarından biri olan beden eğitimi ve spor dersleri, neredeyse bütün eğitim sistemlerinde ve bütün kademelerde yer alan derslerden biridir. Beden eğitimi derslerinde, bu amaçları gerçekleştirmek için diğer derslerden farklı olarak "hareket öğrenme ve hareket yoluyla öğrenme" esas alınmaktadır. Beden eğitimi dersinin çok yönlü beceri ve tutum kazandırma amacı öğrencilerin derse ilişkin olumlu tutum geliştirmelerini gerektirmektedir. Beden eğitimi ve spor, milli eğitimin temel ilkeleri doğrultusunda, kişinin beden, ruh ve fikir gelişimini sağlama amacını taşımaktadır. Bireyin toplum kurallarına uygun olarak yasaması, birbiri ile olan ilişkilerinin geliştirilmesi, yardım sever, insan haklarına saygılı, dürüst davranması, ruhsal ve bedensel olarak sağlıklı olmasıyla mümkündür.Öğrencilerin yetenekleri, öğrenme ve düşünme tarzları, akademik motivasyon düzeyleri ve ilgileri birbirinden farklıdır. Çağdaş eğitim anlayışı, öğretmeni, öğrenmeyi en üst düzeyde gerçekleştirecek öğretim yöntemini seçme ve uygulama sorumluluğu ile karşı karşıya bırakmıştır. Bilindiği üzere öğrencilerin aktif olarak derslere katılımının sağlandığı yöntemlerle öğrencilerin derslerdeki akademik başarıları artmaktadır. Günümüzde öğrencilerin derslere aktif katılımını sağlayarak onların başarılarını artıran yöntemlerden birisi de iş birliğine dayalı öğrenmedir.Orta okul öğrencilerinin beden eğitimi ve spora ilişkin tutumları ile akademik başarı arasındaki ilişkinin incelenmesidir. Yapacağımız araştırma ilişkisel tarama modeli baz alınmıştır. İlişkisel tarama modeli iki veya daha fazla değişkenler arasındaki ilişkinin saptanmasına dayanmaktadır. Örneklem seçimi basit-rastgele örneklem seçimi türüne göre yapılmıştır. Araştırmanın 300 gönüllü katılımcıyla yürütülmüştür. Katılımcılar İstanbul ilindeki ortaokul öğrencilerden seçilecektir. Katılımcıların ailelerine aydınlatılmış onamları yazılı olarak alınmıştır. Ortaokul-Öz Yeterlilik Ölçeği ile Beden Eğitimi ve Spora İlişkin Tutum arasında pozitif yönde yüksek düzeyde anlamlı ilişki bulunmuştur. Kişiler Arası Yeterlilik Alt Boyutu ile Beden Eğitimi ve Spora İlişkin Tutum arasında pozitif yönde yüksek düzeyde anlamlı ilişki bulunmuştur. Akademik Başarı Alt Boyutu ile Beden Eğitimi ve Spora İlişkin Tutum arasında pozitif yönde orta düzeyde anlamlı ilişki bulunmuştur. Koruyucu Sağlık Alt Boyutu ile Beden Eğitimi ve Spora İlişkin Tutum arasında pozitif yönde orta düzeyde anlamlı ilişki bulunmuştur. Örneklem grubunun Ortaokul Öz Yeterlilik, kişiler arası yeterlilik, madde bağımlılığı potansiyeli almış oldukları puanların, cinsiyet değişkenine göre anlamlı farklılık elde edilmemiştir. Örneklem grubunun Akademik Başarı ve koruyucu sağlık Alt Boyutundan almış oldukları puanların cinsiyet değişkenine göre kadın grubu lehine anlamlı bir farklılık olduğu elde edilmiştir.Öğe Tenis oyuncularının ve sedanterlerin alt-üst ekstremite kas değerlerinin çabukluk ve dayanıklılık performansına etkisi(İstanbul Gelişim Üniversitesi Sağlık Bilimleri Enstitüsü, 2020) Duran, Abdurrahman Mertİlk başladığında elit kesim sporu olarak adlandırılırken son dönemlerde gerek kamu gerekse de özel sektör yardımıyla tabana yayılmaya başlayan tenis sporu gerektiği ilgiyi ve önemi görmeye başlamıştır. Teknolojik gelişmelerle birlikte giderek daha çok sorun olmaya başlayan sedanter yaşam kavramı oldukça ciddi sağlık sorunlarına yol açabilmektedir. Tenis de olmak üzere spor; sedanter yaşamın yaratabileceği olumsuz etkileri önleyebilecek en etkili yollardan biridir. Bu araştırmada; tenis sporcuları ile sedanterlerin alt-üst ekstremite kas değerlerinin çabukluk ve dayanıklılık performansına etkisinin belirlemesi amaçlanmıştır. Çalışmaya yaş aralığı 25-40 olan 20 tenis oyuncusu ve 20 tenis oyuncusu olmayan gönüllü sedanter denek katılmıştır. Araştırmaya katılanların; alt ve üst ekstremite kuvvetleri, kol, gövde ve diz fleksiyon, ektsansiyon, abduksiyon ve adduksiyon kuvvetleri horizontal ve sagittal planda ölçülmüştür. Performans ölçüm testlerinde dayanıklılık için shuttle-run (mekik koşusu), çabukluk için T testi ölçüm protokolü uygulanmıştır. Araştırma sonucunda; tenis oyuncuları ile sedanterlerin; Yaş (Yıl), Kalça Fleksiyon (KalF), KalE (Kalça Ektansiyon), Kalça Abduksiyon (KalAb), Kalça Adduksiyon (KalAdd), Horizantal Kol Fleksiyon (HKolF), Horizantal Kol Ekstansiyon (HKolE), Sagittal Kol Fleksiyon (SKolF), Sagittal Kol Ekstansiyon (SKolE), Gövde Fleksiyon (GF), Gövde Ekstansiyon (GE), Diz Fleksiyon (DF) ve Diz Ekstansiyon (DE) kuvvet değerleri ve çabukluk ile dayanıklılık değerleri arasında istatistiksel olarak anlamlı farklılığın olduğu hesaplanmıştır (p<0,05). Tenis sporcularında; dayanıklılığı geliştirmek için tekniğe dayalı dayanıklılık antrenmanları ve uzun süreli koşular, çabukluk değerlerini geliştirmek için forehand ve backhand vuruşlarına bağlı olarak çabukluk drillerine yönelik antrenmanlar yapılabilir. Sedanterlerde gerek dayanıklılık gerekse çabukluk değerlerinin geliştirilebileceği aktiviteler düzenlenmesi ve katılımlarının desteklenmesi önerilebilir.Öğe Yaygın spor faaliyetlerine katılım tercihlerinde rol oynayan faktörlerin değerlendirilmesi(İstanbul Gelişim Üniversitesi Sağlık Bilimleri Enstitüsü, 2020) Öztürk, MusaGelişen ve değişen spor olgusu, birçok çalışma ile çeşitlendirilmesi ve zenginleştirilmesi sonucu çoğu kişinin ilgi odağı olmuştur. Bu doğrultuda bireylerin yaygın spor faaliyetlerine katılmalarını etkileyen birçok faktör bulunmaktadır. Bu faktörlerin yaygın spor faaliyetlerine tercihleri üzerine etki dereceleri de bireyden bireye farklılık göstermektedir. Bu çalışmada, literatür araştırması sonucu yaygın spor faaliyetlerine katılım tercihlerinde rol oynayan faktörlerin etki derecelerinin bazı değişkenlere göre değişimi analiz edilmiştir. Araştırma İstanbul ilinde bulunan bir spor kulübünde devam eden çocuk ve yetişkinlerden oluşmaktadır. 249 kişi araştırmaya dahil edilmiştir. Anket sonucu elde edilmiş sonuçlar yüzde, frekans, ortalama, çoklu gruplarda kullanılmak üzere tek yönlü ANOVA varyans analizi ikili gruplar için t testi uygulanarak sonuçlar tablolar haline getirilmiştir ve yorumlanmıştır. Yapılan çalışmada; katılımcıların cinsiyet, yaş, eğitim düzeyi, mesleği gibi değişkenlere göre yaygın spor faaliyetlerine katılım tercihlerinde rol oynayan faktörler arasında anlamlı farklılıklar olmadığı tespit edilmiştir (p>0,05). Sonuç olarak; Bireylerin yaygın spor faaliyetlerine katılımını etkileyen en önemli faktör kitle iletişim araçları ve medya olduğu saptanmıştır.Öğe Spor İstanbul Genel Müdürlüğüne bağlı spor tesislerindeki yöneticilerin tükenmişlik düzeylerinin iş doyum düzeylerine etkisi(İstanbul Gelişim Üniversitesi Sağlık Bilimleri Enstitüsü, 2019) Özer, BeyzaBu çalışmada, spor tesisi yöneticilerinin tükenmişlik düzeyleri ile iş doyumları arasındaki ilişkinin incelenmesi amaçlanmıştır. Çünkü spor yöneticiliği Türkiye'de oldukça yeni fakat hızla gelişen bir iş alanıdır. Araştırmanın evrenini Spor İstanbul bünyesinde, 2019 yılında aktif olarak görev yapan spor tesisi yöneticileri, örneklemini ise seçkisiz olarak ve gönüllülük usulüne göre araştırmaya katılan 126 spor tesisi yöneticisi oluşturmaktadır. Katılımcılara demografik bilgi formu, Minessota İş Doyumu Ölçeği ve Maslach Tükenmişlik Ölçeği içeren anket formu uygulanmıştır. Araştırma sonuçlarına göre, iş doyumunun toplam puanı, içsel ve dışsal iş doyumu boyutu puanları katılımcıların demografik özelliklerine göre istatistiksel olarak anlamlı farklılık göstermemektedir (p>0.05). Tükenmişlik ölçeğinin toplam puanı, duygusal tükenme, kişisel başarı ve duyarsızlaşma boyutu puanları katılımcıların demografik özelliklerine göre istatistiksel olarak anlamlı farklılık göstermemektedir (p>0.05). Tükenmişlik ile alt boyutları arasında, iş doyumu ile de iş doyumu alt boyutların arasındaki ilişkiler istatistiksel olarak anlamlıdır (p<0.05). Öte yandan toplam tükenmişlik puanı ile iş doyumu toplam puanları arasındaki ilişki istatistiki olarak anlamlı değildir (p>0.05).Öğe Algılanan hizmetkar liderlik davranışının spor kuruluşları çalışanlarının pozitif psikolojik sermayeleri ve işle bütünleşmeleri üzerindeki rolünün incelenmesi /(İstanbul Gelişim Üniversitesi Sağlık Bilimleri Enstitüsü, 2020) Elçi, ÜmitHizmetkâr liderlik günümüzde birçok bilimsel araştırmanın odak noktasına dönüşmüştür. Bu araştırmanın amacı, algılanan hizmetkâr liderlik davranışının spor kuruluşları çalışanlarının pozitif psikolojik sermayeleri ve işle bütünleşmeleri üzerindeki rolünün incelenmesidir. Araştırma basit seçkisiz yönteme uygun olarak belirlenen spor kuruluşu çalışanı 121 (yüzde 60) erkek, 79 (yüzde 40) kadın olmak üzere toplam 200 gönüllü ile gerçekleştirilmiştir. Araştırmanın veri toplama araçlarını araştırmacı tarafından geliştirilen Kişisel Bilgi Formu, Hizmetkar Liderlik Anketi, Pozitif Psikolojik Sermaye Ölçeği ve İşle Bütünleşme Ölçeği oluşturmaktadır. Verilerin analizinde SPSS 25.0 programından yararlanılmıştır. Verilerin analiz sürecinde; çarpıklık-basıklık analizi, ölçeklerin güvenirliklerini sınama amacıyla Cronbach Alfa hesaplamaları, frekans analizleri, ikili grupların karşılaştırmalarında bağımsız gruplar için t-Testi, ikiden fazla grup karşılaştırmalarında One-Way ANOVA, Pearson Korelasyon analizi ve yanı sıra Basit Doğrusal Regresyon analizleri uygulanmıştır. Yapılan analizler sonucunda algılanan hizmetkâr liderliğin çalışanların pozitif psikolojik sermayeleri ve işle bütünleşmeleri ile istatistiksel açıdan anlamlı bir ilişki gösterdiği belirlenmiştir.Araştırma değişkenlerinin çalışma grubunun demografik özellikleri ile ilişkilerinin tespitine dönük incelemelerde; spor kuruluşları çalışanlarının yaşları arttıkça hizmetkar liderlik algıları, pozitif psikolojik sermayeleri ve işle bütünleşmelerinin de arttığı, evli olan çalışanların pozitif psikolojik sermayeleri ile işle bütünleşmelerinin bekarlara göre daha yüksek olduğu, çalışanların çalışma süreleri arttıkça hizmetkar liderlik algıları ile işle bütünleşmelerinin artış gösterdiği saptanmıştır. Bunlara ek olarak, spor kuruluşu çalışanlarının bağlı olduğu yöneticilerinin erkek olmasının çalışanlarda algılanan hizmetkar liderliği arttırdığı, bağlı bulunulan yöneticilerin yöneticilik deneyimleri ve toplam çalışma süreleri arttıkça çalışanların algılanan hizmetkar liderliklerinin, pozitif psikolojik sermayelerinin ve işle bütünleşmelerinin arttığı bulunmuştur. Algılanan hizmetkar liderliğin çalışanların pozitif psikolojik sermayeleri ve işle bütünleşme düzeyleri üzerindeki yordayıcılığının sınanması sonucunda, hizmetkar liderliğin pozitif psikolojik sermayeyi yüzde 8, işle bütünleşmeyi ise yüzde 80 oranında yordadığı bulunmuştur. Bu bulgulara göre, algılanan hizmetkar liderliğin pozitif psikolojik sermayeyi açıklayıcı özellik taşırken, işle bütünleşmenin en önemli bileşenlerinden biri olarak değerlendirilebileceği söylenebilir.Öğe 11 yaş grubu öğrencilerin üzerinde yapılan çeviklik çalışmalarının fiziki uygunluk parametrelerine etkisinin incelenmesi(İstanbul Gelişim Üniversitesi Sağlık Bilimleri Enstitüsü, 2020) Korkmaz, SercanBu çalışmanın amacı 11 yaş grubu öğrencilerin üzerinde uygulanan 8 haftalık çeviklik antrenman programının fiziki uygunluk parametrelerine etkisinin incelenmesidir. Araştırmaya 12'si deney, 12'si kontrol grubu olmak üzere toplam 24 öğrenci katılmıştır. Araştırmada yer alan denek grubunu Gaziosmanpaşa Ülkü Ortaokulu öğrencileri oluşturmuştur. Araştırmaya katılan denek grubuna antropometrik ölçümler ve EUROFİT test bataryasında yer alan 20 m. Mekik Testi, 10x5 m. Mekik Testi, Flamingo Denge Testi, Otur-eriş Testi, 30 sn. Mekik Testi, Durarak Uzun Atlama Testi, Disklere Dokunma Testi, Bükülü Kol Asılma Testi, El Pençe Kuvveti Testi gibi performans testleri uygulanmıştır. Çalışmada elde edilen bulgular değerlendirilirken, istatistiksel analizler için SPSS for Windows 16.0 programı kullanılmıştır. Çalışma verileri değerlendirilirken parametrelerin normal dağılıma uygunluğu Kolmogorov-Smirnov testi ile değerlendirilmiştir. Niceliksel verilerde normal dağılım göstermeyen parametrelerin karşılaştırmalarında Wilcoxon ve Mann Whitney U testi kullanılılmıştır. Sonuçlar %95'lik güven aralığında, anlamlılık p<0.05 düzeyinde değerlendirilmiştir. Araştırmada deney grubuna 8 haftalık çeviklik antrenman programı uygulanmıştır. Kontrol grubu herhangi bir çalışma yapmamıştır. Deney grubu ve kontrol grubu karşılaştırmalarına göre; 20 m. mekik ölçümlerinin ön test ortalaması (z=-2,253; p<,05) düzeyinde, son test ortalaması (z=-2,459; p<,05) düzeyinde ve flamingo denge son test ortalaması (z=-2,777; p<,01) düzeyinde istatistiksel olarak anlamlı fark bulunmuştur. Deney grubu; yaş, vücut ağırlığı, 10x5 m. mekik, 20 m. mekik, sağ el pençe kuvveti, sol el pençe kuvveti, otur-eriş testi, 30 sn.mekik, disklere dokunma, bükülü kol asılma ön test ve son test ölçümlerinin ortalamaları arasında istatistiksel olarak farklılık bulunamamıştır (p>,05). Deney grubu; boy uzunluğu, durarak uzun atlama ve flamingo denge ön test ve son test ölçümleri arasında istatistiksel olarak anlamlı farklılık bulunmuştur (p<,05). Kontrol grubu; yaş, vücut ağırlığı, 10x5 mekik, 20 m. mekik, durarak uzun atlama, sağ el pençe kuvveti, sol el pençe kuvveti, 30 sn. mekik, flamingo denge, bükülü kol asılma ön test ve son test ölçümlerinin ortalamaları arasında istatistiksel olarak farklılık bulunamamıştır (p>,05). Kontrol grubu; boy uzunluğu, disklere dokunma ön test ve son test ölçümleri arasında istatistiksel olarak anlamlı farklılık bulunmuştur (p<,05). Flamingo denge ön test ve son test ölçümleri arasında p<,01 düzeyinde istatistiksel olarak anlamlı farklılık bulunmuştur.Öğe Spor kulüp yöneticilerinde çeşitli değişkenlere göre örgütsel bağlılık araştırması(İstanbul Gelişim Üniversitesi Sağlık Bilimleri Enstitüsü, 2019) Büyükbasmacı, Yunus EmreYapılan bu çalışmanın amacı, spor kulüplerinde görev alan spor yöneticilerinin yedi farklı değişken aracılığıyla örgütsel bağlılık düzeylerini belirlemektir. Çalışmada veri toplama aracı olarak Meyer-Allen (1984) tarafından geliştirilen örgütsel bağlılık ölçeği kullanılmıştır. Kullanılan ölçeğin çevirisi birçok ölçek çevirisi ile karşılaştırılmış ve anlam farklılığı gözlenmemiştir. Ölçek toplam 18 sorudan oluşmaktadır. Ölçeğin duygusal bağlılık, devamlılık bağlılığı, normatif bağlılık olarak toplam üç alt boyutu bulunmaktadır. Ölçeğin 1-6 sorusu duygusal bağlılık 7-12 sorusu devamlılık bağlılığı, 13-18 normatif bağlılık sorusundan oluşmaktadır. Ölçek 5'li Likert skalasına göre yapılandırılmıştır. Kişisel bilgiler hazırlanırken sporda psiko-sosyal alanlar akademisyenlerinden destek alınmıştır. Çalışmanın örneklemini, Süper lig kulüplerinden on bir, birinci lig ekiplerinden on bir, ikinci lig ekiplerinden dokuz, üçüncü lig ekiplerinden dokuz, BAL ligi ekiplerinden on beş, Amatör spor kulüplerinden on dokuz spor yöneticisi oluşturmaktadır. Ankete toplam 74 spor yöneticisi katılmıştır. Anketler spor kulüp binaları ve yöneticilerin bulunduğu ortamlarda aynı zamanda örneklem kulüplerinde görev alan futbolcular vasıtasıyla uygulanmıştır. Elde edilen verilerin çözümlenmesinde SPSS 21 paket programı kullanılmıştır. Değişkenlerin analizinde normallik testi, mann whitney u testi, kruskal wallis testi uygulanmıştır. Çalışmada yapılan analizler sonucunda, toplam yedi değişkenden üçünde anlamlı dördünde ise anlamsız farklılık tespit edilmiştir.Öğe Fiziksel egzersiz hizmetlerinde algılanan hizmet kalitesinin bazı değişkenlere göre değerlendirilmesi (Ankara ili B-fit örneği)(İstanbul Gelişim Üniversitesi Sağlık Bilimleri Enstitüsü, 2019) Aras, HülyaBu araştırmanın amacı, Ankara ili bfit kadınların spor ve yaşam merkezlerinin hizmet kalitesini, bfit'i kullanan üyelerin algıları çerçevesinde karşılaştırmaktır. Araştırmaya, 19 bfit şubesinden yalnızca 9 (Keçiören, Batıkent, Eryaman, Sincan, Emek, Beşevler, Ayrancı, Kurtuluş, Yıldız) şubesinden 287 kadın katılmıştır. Araştırmada Lam ve diğ. (2005) tarafından geliştirilen ve Türkçe uyarlaması Gürbüz ve diğ.tarafından yapılan Hizmet Kalitesi Değerlendirme Ölçeği (SQAS) uygulanmıştır. Verilerin analizinde; bfit'i kullanan katılımcıların demografik özelliklerine göre hizmet kalitesi algı düzeylerinin farklılığını belirlemek için tek yönlü varyans analizi (ANOVA) ve t-Test testleri uygulanmıştır. Araştırma sonucunda katılımcıların spor salonuna olan mesafeleri, spor salonunu kullanma süreleri ve başka tesisten yararlanma durumlarının algılanan hizmet kalitesine istatistiksel olarak anlamlı bir etkisinin olduğu tespit edilmiştir.Öğe Türk milli takımında yer alan boksörlerin boks sporuna başlama nedenleri ve beklentilerinin belirlenmesi(İstanbul Gelişim Üniversitesi Sağlık Bilimleri Enstitüsü, 2019) Kahraman, HarunÇalışmanın amacı, Türk Milli Boks Takımında yer alan uluslararası yarışlara katılan sporcuların boks sporuna başlama nedenleri, boks sporu ile profesyonel olarak uğraşma nedenleri ile boks sporundan beklentileri arasındaki ilişkilerin tespit edilmesidir. Çalışmaya Türk Milli Takımında yer alan uluslararası yarışlara katılan 13-16 yaş aralığında kadın ve erkek olarak rastgele seçilen 104 boksör katılmıştır. Araştırmada katılımcılara uygulanan anket; Sunay ve Saracaloğlu'nun 1997, ayrıca Bayraktar ve Sunay'ın da 2004 yıllarına ait çalışmalarında kullanılmıştır. Anket araştırmanın amacına uygun olarak boks spor dalına uygun olarak revize edilmiş, veri toplama aracı olarak sporculara uygulanmıştır. Araştırmadan elde edilen verilerin betimleyici istatistiği için SPSS 23 paket programından faydalanılmıştır. Araştırma sonuçları, betimsel istatistikler şeklinde sunulmuş ve sonrasında bölümlerin ortalama puanları bakımından farklılık yaratıp yaratmadığına ilişkin yorum yapılabilmesi için de "t" testi kullanılmış, Anova testi, gruplar arasındaki farkı tespit etmek için Tukey testi ve ölçekteki parametreler arasında ilişkiyi tespit etmek için korelasyon testi uygulanmıştır. İstatistiksel testlerde anlamlılık düzeyi p<0,05 ve p<0,01 olarak alınmıştır. Araştırmanın sonuçlarına göre; Boks sporuna başlama nedenleri ile boks sporu ile profesyonel olarak uğraşma nedenleri ve boks sporundan beklentileri karşılaştırmasında cevap verdikleri sorularda değişkenlikler olsa da istatistiksel olarak anlamlı farklılıklar tespit edilmemiştir. Sonuç olarak boks sporu ile profesyonel olarak uğraşma nedenlerinin spor yaparak boş zamanları olumlu değerlendirmek, ileride sporla ilgili üniversiteler düzeyinde eğitim görmek nedenler, profesyonel olarak boks sporunu yapma seviyesini artırmaktadır.Öğe Pilates egzersizinin sedanter insanlar üzerindeki etkileri(İstanbul Gelişim Üniversitesi Sağlık Bilimleri Enstitüsü, 2019) Sarıdede, Can ÖzgüSon zamanlarda popüler hale gelen pilates egzersizleri bireylerin serbest zamanlarını değerlendirmede tercih edilen bir sportif faaliyet olmuştur. Bu araştırmanın amacı bireylerin pilates egzersizlerine neden katıldıkları ve pilates egzersizlerinin bireyler üzerindeki etkilerini ölçmek ve cinsiyetler arasındaki olası farklılıkları tespit etmektir. Gönüllü 116 kişi sedanter bireyde Pilates Durum Analizi Ölçeği anketi yapılmış ve sonuçlar SPSS programı kullanılarak analiz edilmiştir. Araştırmamızın bulgularına göre kadınların erkeklere oranla pilates egzersizini daha çok sevdikleri için bu sporu yaptıkları sonucuna ulaşılmıştır (p<0,05). Erkekler ise kadınlardan farklı olarak pilates egzersizine katılımında herkes yaptığı için bu spor branşına katıldıkları sonucuna ulaşılmıştır (p<0,05). Yine kadınlarda pilates egzersizleri erkeklere göre daha fazla zihinsel yorgunluğu azaltmaktadır (p<0,05). Kadınlar erkeklere göre pilatesin daha fazla "Fiziksel gelişimi sağlamada ve sağlıklı bünyeye sahip olmada yardımcı olduğu" düşünmektedirler (p<0,05). 11-15 saat arası pilates yapan kişilerin diğer kişilere göre daha fazla sportif başarı elde etmek için pilates yaptıkları sonucuna ulaşılmıştır ve diğer kişilere göre bu alanda kariyer yapma istekleri daha fazladır (p<0,05). Haftalık 6-10 saat arası pilates yapan kişilerin diğer kişilere göre pilates egzersizlerine para kazanmak için katıldıkları sonucuna ulaşılmıştır (p<0,05).Öğe Basketbol branşında 16 yaş erkek sporcuların esneklik ve denge becerilerinin müsabaka içindeki şut ve ribaund performanslarına etkisi (İstanbul altyapı ligi yıldız erkekler U16 kategorisi)(İstanbul Gelişim Üniversitesi Sağlık Bilimleri Enstitüsü, 2019) Başbayraktar, BerkerBu araştırmanın amacı; 16 yaşındaki erkek basketbolcuların denge ve esneklik becerilerinin müsabaka içerisindeki şut ve ribaund performanslarına nasıl bir etkisinin olduğunun incelenmesidir. Bu amaç doğrultusunda Galatasaray, Fenerbahçe ve İstanbul Büyükşehir Belediyesi spor kulüplerinde basketbol oynayan 16 yaşındaki toplamda 15 oyuncu ölçümlere katılmıştır. Her takımdan 5'er oyuncu ve takımının en skorer oyuncuları değerlendirmeye alınmıştır. Bu sporculara Eurofit test protokolününden denge ve esneklik testlerini uygulamaları istenmiştir. Daha sonra oyuncuların 8 hafta boyunca maç istatistikleri toplanmıştır. Elde edilen veriler SPSS program kullanılarak analiz edilmiştir. Sonuç olarak; Denge puanları ile hücum ve savunma ribaunt sayıları arasında anlamlı ilişki olmadığı (p>0,05) tespit edilmiştir Fakat Denge puanları ile 2 sayı, 3 sayı ve serbest arasında pozitif yönlü ve anlamlı ilişki tespit edilmiştir. Denge puanı yüksek olan oyuncuların 2 sayı, 3 sayı, serbest atış, serbest atışı sayıları da yüksektir. Esneklik puanları ile savunma ribaunt, hücum ribaunt, 2 sayı, 3 sayı, serbest atış sayı, isabet ve yüzdeleri arasında anlamlı ilişki olmadığı tespit edilmiştir.Öğe Genç futbolcuların kişilik ve bazı özellikleri ile antrenörlerde bulunmasını istedikleri liderlik tarzlarının değerlendirilmesi(İstanbul Gelişim Üniversitesi Sağlık Bilimleri Enstitüsü, 2019) Şengül, Ali NailBu çalışmanın amacı 18-21 yaş arası erkek futbolcuların kişilik ve bazı özellikleri ile antrenörlerde bulunmasını istedikleri liderlik tarzları arasındaki ilişkiyi belirlemektir. Soyut evren olarak Türkiye'deki 18-21 yaş arası tüm futbolcular olarak belirlenirken, Güngören ilçesindeki 18-21 yaş arası 200 futbolcu somut evren olarak belirlenmiştir. Çalışmanın veri toplama aracı olarak Eysenck Kişilik Anketi – Kısaltılmış Formu (EKAGGK) ve Spor İçin Liderlik Ölçeği (LSS) kullanılmıştır. Araştırmanın bulgularına göre; çalışma kapsamındaki futbolcuların antrenörlerde görmek istedikleri açıklayıcı ve ödüllendirici liderlik, demokratik liderlik ve otokratik liderlik ile bağımsız değişken olan futbolcuların lisanslı futbol oynama süreleri arasında anlamlı düzeyde farklılık olduğu ortaya çıkmıştır.Öğe 12-15 yaş aralığında taekwondo sporcuları ile karate sporcularının Q açısı değerinin karşılaştırılması(İstanbul Gelişim Üniversitesi Sağlık Bilimleri Enstitüsü, 2019) Küçükakyüz, SakineBu çalışmanın amacı, spor yapmanın fizyolojik çıktılarından biri olan q-açısı değişimlerinin 12-15 yaş aralığında incelenmesidir. Bu doğrultuda, İstanbul'un Bahçelievler ilçe-sinde bulunana Bahçelievler Gençlik Tekvando İhtisas Spor Kulübü Derneği ile Bahçeli-evler Belediye Spor Kulübü Karate Branşı dahilindeki 60 tekvandocu ve 60 karateci üzerinde gönüllülük esasına bağlı olarak q-açısı ölçümü gerçekleştirilmiştir. Örneklem seçilimi yapılırken, katılımcıların en az 2 yıldır aktif olarak bu sporlardan birini yapıyor olması şartı aranmıştır. Çalışmada tekvandocular ve karateciler arasında farklılık olup olmadığı araştırılırken Bağımsız Örneklem t-Test yöntemine, aktif olarak spor yapma süresi ile q-açısı arasında ilişki olup olmadığına bakılırken de Pearson Korelasyon Analizine başvurulmuştur. Analiz sonucunda elde edilen bulgulara bakıldığında tekvandocuların q-açısının, karatecilere göre istatistiki olarak anlamlı bir şekilde daha dar olduğu tespit edilmiştir. Ayrıca tekvando yapma süresi ile q-açısı arasında da negatif yönlü zayıf bir korelasyon bulunmuştur.Öğe Ankilozan spondilitli hastalarda hareket kısıtlılığının functional movement screen testi ile değerlendirilmesi(İstanbul Gelişim Üniversitesi Sağlık Bilimleri Enstitüsü, 2019) Kokalp, MelahatAnkilozan Spondilit (AS) multipl organların tutulmaları, aksiyal iskeleti ve buna komşu yapıların enflamasyonu, omurga ve periferik eklemleri tutan etyolojisi bilinmeyen sistemik inflamatuar bir hastalıktır. Functional Movement Screen Hareket tabanlı değerlendirme, propriyoseptif, mobilite ve stabilite zayıflıklarına bağlı fonksiyonel eksiklikleri (veya biyobelirteçleri) belirlemekte kullanılan 7 aşamalı güvenilir bir testtir. Bu çalışmada; 18-70 yaş gurubu 60 kişilik Ankilozan Spondilit hastalarına ve normal popilasyonun fonksiyonel hareket kısıtlılığı skorları karşılaştırılarak kısıtlılığın fonksiyonel boyutunun ölçülmesi amaçlanmıştır. İstanbul Pendik Marmara Üniversitesi Eğitim ve Araştırma Hastahanesi Tıp Fakültesi Fiziksel Tıp ve Rehabilitasyon Ana bilim Dalı,Romotoloji Dalı´nda kayıtlı ve takipli 18-70 yaş gurubu Ankilozan Spondilit tanılı hastalar ve aynı yaş gurubunda sağlıklı-gönüllü bireyler üzerinde yapılmıştır. Yapılan istatistikler sonucunda AS eğitiminin düşük olduğu, VKI´nin yüksek, FMS Skor-FMS HAM Skor, derin çömelme, yüksek adım, tek çizgi lunge, omuz mobilizasyonu, gövde şınavı, rotasyon stabilite, fiziksel fonksiyon konularında anlamlı bir fark bulunurken; Aktif düz bacak kaldırma, Esneklik Skor, ASAS, ASAS ÇF, ASQQL, BASDAİ,BASMİ, fiziksel rol güçlüğü, emosyonel rol güçlüğü, enerji/canlılık/vitalite, ruhsal sağlık, sosyal işlevsellik, ağrı ve genel sağlık algısı konularında fark bulunamamıştır.FMS, katılım öncesi fiziksel muayeneye dahil edilebilir veya geleneksel tıbbi ve performans değerlendirmeleri sırasında göz ardı edilebilecek açıkları belirlemek için bağımsız bir değerlendirme tekniği olarak kullanılabilir. Çoğu durumda, geleneksel değerlendirme yöntemleri sırasında kas esnekliği ve güç dengesizlikleri tespit edilemeyebilir. Daha önce önemli risk faktörleri olarak kabul edilen bu problemler, FMS kullanılarak tanımlanabilir. Çok sayıda spor hekimliği uzmanı, hareket açıklarını tanımlamak için daha işlevsel bir yaklaşım kullanan spesifik değerlendirme tekniklerine ihtiyaç duyulduğunu ortaya koymuştur. Bu çalışmayla, hastalara özel, hareket kısıtlılıklarına yönelik fonksiyonel egzersizler hazırlanarak yaşam kalitelerine katkıda bulunulabilir.Öğe İstanbul'da görev yapan futbol hakemlerinin müsabaka öncesi ve müsabaka sonrası kaygı düzeylerinin analizi(İstanbul Gelişim Üniversitesi Sağlık Bilimleri Enstitüsü, 2019) Beyaztaş, EmreBu çalışmada İstanbul ilinde bulunan faal futbol hakemlerinin müsabaka öncesi ve müsabaka sonrası durumluk ve sürekli kaygı düzeylerinin belirlenmesi amaçlanmıştır. Kaygı düzeyi envanteri İstanbul ilinde faal olan gönüllü 82 erkek ve 14 kadın olmak üzere toplam 96 futbol hakemine uygulanmıştır. Hakemler farklı klasmanlarda görev yapmaktadırlar. Hakemlere araştırmacılar tarafından oluşturulan Kişisel Bilgi Formu, Spielberger ve arkadaşları tarafından geliştirilmiş, Öner ve LeCompte (1985) tarafından Türkçeye uyarlanan Durumluk-Sürekli Kaygı Envanteri uygulanmış, katılımcıların o anda ve belirli koşullarda kendini nasıl hissettiği belirlenmiştir. Elde edilen veriler SPSS 13.0 istatistik programında değerlendirilmiştir. Bilimsel istatistiklerin yanında, kadın ve erkek gruplarının karşılaştırılmasında Bağımsız T Testi, klasman gruplarının karşılaştırılması için ANOVA testi kullanılmıştır. Farklılık bulunan değişkenlerin ikili karşılaştırılmasında ise Tukey ve Bonferroni Post Hoc testleri ile yapılmıştır. Çalışmamıza katılan hakemlerin kıdemlerine göre boy, vücut ağırlığı, ve yaş ortalamalarında istatistiksel olarak anlamlı farklılıklar tespit edilmiştir(p<0.05). Yine futbol hakemlerinin kıdemlerine göre toplam sürekli kaygı düzeyleri ve maç sonrası kaygı düzeyleri karşılaştırıldığında; istatistiksel olarak anlamlı bir farklılık bulunmuştur(p<0.05). Hakemlerin toplam sürekli kaygı düzeyleri, almış oldukları puanlara göre, düşük kaygı (20-25 puan), orta kaygı (26-30 puan) ve yüksek kaygı (31 +) biçiminde üç kategoride belirlenmiştir. Klasmanlar karşılaştırıldığında aday hakemlerinin toplam sürekli kaygı düzeyleri diğer klasmanlardaki hakemlere oranla 27,46 ile en yüksek iken, il hakemleri 26,11 ile orta, bölgesel hakemlerin 25,0 ile düşük ve ulusal hakemlerin toplam kaygı düzeyleri ise 22,75 ile en düşük olduğu tespit edilmiştir. Hakemlerin kendi beyanları ve literatüre göre aday hakemlerin toplam sürekli kaygı düzeyleri diğer klasmanlardaki hakemlere göre daha yüksek olmasında; hakemliğe yeni başlamaları, tecrübe eksikliği, kendine güvenin yetersiz olması, kural bilgisi eksikliği, çevreden etkilenme, üstlerinden etkilenme, seyirciden etkilenme, hata yapma korkusu vb. nedenlerden dolayı toplam sürekli kaygı düzeylerinin diğer klasmanlardaki hakemlere oranla daha yüksek olduğu belirlenmiştir. Psikolojik durumun bir etmeni olan kaygı, müsabaka öncesi kaygı düzeyleri karşılaştırıldığında, aralarında fark olmadığı tespit edilirken(p>0.05); kıdemlerine göre toplam sürekli kaygı düzeyleri ve maç sonrası kaygı düzeyleri karşılaştırıldığında aday grubu ile il ve ulusal grupları arasında istatistiksel olarak anlamlı bir fark olduğu tespit edilmiştir(p<0.05). Bu sonuç hakemlikte, klasmanın yanı sıra kişiliğin de önemli olduğunu ve psikolojik unsurların farklı durumlarda, farklı etmenlerden etkilendiğini yansıtmaktadır. Çalışmamıza katılan kadın hakemler ile erkek hakemler arasında toplam süreklilik, maç öncesi durum ve maç sonrası durumlarına ait ortalama puanları arasında istatistiksel olarak anlamlı bir fark olmadığı tespit edilmiştir(p>0,05). Toplam süreklilik kaygı kadın hakemlerde (27,86) iken erkek hakemlerde (25,34) olduğu, kadınlarda maç öncesi durum (56,28), erkeklerde (53,32) olduğu ve maç sonrası durum kadınlarda (55,5), erkeklerde (53,07)'dir. Toplam süreklilik, maç öncesi durum ve maç sonrası durum değişkenlerinin hakemler için cinsiyetten bağımsız olduğu görülmüştür. Bundan hareketle klasman ve tecrübeye bağlı olarak kaygı düzeyleri daha düşük olduğu ve cinsiyetler arasında anlamlı bir fark olmadığı tespit edilmiş. Sonuç olarak, aşırı stres, baskıcı yönetim, hata yapma korkusu, gelecekte ne olacağını bilememe hakemlerde yetersizlik duygusu meydana getirmektedir. Hakemlerin iyi olanı başarabilmeleri için psikolojik kaygı unsurlarını iyi tanımaları ve yönetmeleri gerekmekte, konsantrasyon ve motivasyonlarının son derece yüksek olması önerilebilir.