Yazar "Turan Yurdabak, Nihal" seçeneğine göre listele
Listeleniyor 1 - 1 / 1
Sayfa Başına Sonuç
Sıralama seçenekleri
Öğe Portage erken eğitim programının 3-6 yaş çocuklarının gelişimleri üzerindeki etkisi(İstanbul Gelişim Üniversitesi Lisansüstü Eğitim Enstitüsü, 2024) Turan Yurdabak, NihalÇocuk gelişimi, çevre ve genetik faktörlerin etkisiyle fiziksel, duygusal, bilişsel, dilsel, psikolojik ve sosyal açıdan bir bütün olarak çocukta meydana gelen değişiklikleri ifade etmektedir. Bu açıdan hayatî önem taşıyan erken çocuklukta beyin çok hızlı gelişmekte, beynin fiziksel gelişimi büyük oranda beş yaş öncesinde tamamlanmaktadır. Gelişim hızının en yüksek olduğu dönemler 2-5 yaş aralığıdır. Çocukların gelişim özellikleri her gelişim evresinde farklı hız ve dönemlerde ortaya çıkabilmektedir. Ancak genel olarak gelişim özellikleri her çocukta aynıdır. Gelişimin yönü erken müdahale programları ile değiştirilebilmektedir. İlk çocukluk yıllarında çocukların sosyal, duygusal, fiziksel, bilişsel ve dil gelişimi alanlarında aldıkları erken uyarımlar, bilinçli destek ve yardımlar, çocukların ileriki yıllarda sağlıklı, başarılı, ilgi ve merak düzeyleri yüksek, öğrenmeye karşı istekli iletişim becerileri gelişmiş, uyumlu, üretken yetişkinler olmaları için birer ön koşul olarak değerlendirilmektedir. Çocuklar bu dönemde desteklenmedikleri takdirde gelecekte telafi edilemeyecek gelişimsel yetersizliklere maruz kalabilirler. 0-6 yaş arasını kapsayan erken çocukluk döneminde, okul öncesi eğitim kurumları çocuğun gelişimini desteklerken olumsuz durumları önleyici bir rol üstlenmektedir. Erken müdahale gerektiren gelişim farklılıkları için ise çeşitli programlar uygulanmaktadır. Ancak okul öncesi eğitim kurumlarından faydalanamayan ya da sürekli eğitim alamayan çocukların sayısı azımsanmayacak ölçüdedir. Türkiye'de okul öncesi eğitim imkanından faydalanabilen çocukların oranı dünya ortalamasının altındadır. Böyle durumlarda ailenin eğitime katılımının önemi belirginleşmektedir. 1969 yılında, Amerika'daki küçük bir kasabada geliştirilmeye başlayan Portage erken eğitim (erken müdahale) modeli, okul öncesi çocukların ebeveynlerini eğitim sürecine dahil etmeyi önermektedir. Bu modelle birlikte özel eğitime ihtiyaç duyan çocukların ailelerinin katkısıyla eğitiminin kesintisiz olarak sürmesi hedeflenmiştir. Çocuğun ön görülen gelişiminin tamamlanabilmesi, kendi ihtiyacını karşılayabilmesi ya da sosyal yaşama katılabilmesi için gerekli olan uzun süreli eğitime, bu şekilde katkı sunulması istenmiştir. Yapılan araştırmalarda normal gelişim göstermeyen çocukların sergilediği kendilerine has tutum ve davranışlarının bazı sorunlara neden olduğu ve ebeveynlerin kendileri ve çocukları için eğitsel, psikolojik ve sosyal hizmet desteğine gereksinim duydukları görülmektedir. Bu kapsamda çocuklar, karşı karşıya kaldıkları bu zorluklarla baş etmek için eğitimsel desteğe gereksinim duymaktadır. Süreç, ailenin öncülüğünde yürütüldüğü için ebeveynlere yönelik bir program gözetilmektedir. Günümüzde de etkin olarak kullanılan, başarısı kanıtlanmış Portage eğitim modeli için çeşitli ölçek ve materyallere ihtiyaç duyulmaktadır. Çocukların ihtiyaçları ve ailenin kültürel durumu göz önünde bulundurularak hazırlanan, bireysel ve sosyal değişiklikleri önemseyen program ve ölçekler, modelin olmazsa olmazlarıdır. Farklı uzmanlık alanlarına sahip ekibin değerlendirme aşamaları belli kurallar çerçevesinde yürütülmektedir. Alanyazın incelendiğinde Portage Erken Eğitim Programının gerek yurtiçinde gerekse yurtdışında çocukların gelişimlerine etki eden faktörlerin değerlendirildiği çeşitli araştırmaların varlığı dikkati çekmektedir. Bu araştırmaların bir bölümü erken müdahale programlarını dikkate alırken bir bölümü ise aileyi güçlendirici temellere odaklanmaktadır. Söz konusu çalışmaların büyük bir kısmı engelli çocuklarla yürütülmüştür. Portage erken eğitim modeli başlangıçta yalnız sosyo-ekonomik açıdan değil gelişim açısından da dezavantajlı çocuklar ve ailelerine uygulanmıştır. Ancak zamanla gelişim problemi olmayan çocuklara da uygulanmaya başlamıştır. Bu çalışmada Portage erken müdahale programı ölçekleri; özel gereksinimi olmayan ve sosyo-ekonomik düzeyi yüksek ailelere uygulanmıştır. Böylelikle modelin daha geniş bir alanda da başarılı olabileceği ve dünyanın çeşitli ülkelerinde uygulandığı gibi her çocuğa uygulanabileceği ortaya konmaya çalışılmıştır. Gelişim bağlamında yeri en başta gelen ailelerin belli erken müdahale programları dahilinde profesyonel eğitime katılmalarının olumlu değişiklikler yarattığı kanıtlanmıştır. Daha sağlıklı çocuk gelişimi için ailenin eğitime katılımını güçlendirmek gerekir. Özel gereksinimli çocuklar açısından bir zorunluluk olarak görülse de herhangi bir ayırım yapılmaksızın ailenin eğitime dahil olması sağlanmalıdır. Pandemi ya da doğal afet gibi izolasyon ve travma dönemlerinde zorunlu asosyal durumlar ortaya çıkabilmektedir. Bu ve benzer hallerde kazanımlarda kayıp yaşanmasına engel olunabilmeli, hedef davranışlar belirlenebilmelidir. Okul öncesi Portage Erken Eğitim Programının çocukların gelişimleri üzerindeki etkisinin ortaya konmasının gerekli ve önemli olduğu düşünülmektedir. Araştırmada elde edilen bulguların alan yazına katkı sağlayacağı beklenmektedir.