Yazar "Turhan, Özge" seçeneğine göre listele
Listeleniyor 1 - 5 / 5
Sayfa Başına Sonuç
Sıralama seçenekleri
Öğe Akut Lenfoblastik Lösemili Hastalarda Mikafungin Profilaksisi(İstanbul Gelişim Üniversitesi Yayınları / Istanbul Gelisim University Press, 2022) Deveci, Burak; Yücel, Orhan Kemal; Kublashvili, George; İltar, Utku; Ataş, Ünal; Turhan, Özge; Saba, RabinAmaç: Hematolojik maligniteli hastaların tedavisindeki gelişmelere rağmen invaziv fungal infeksiyon (İFİ), bu hastalıkların seyri sırasında önemli bir morbidite ve mortalite nedeni olmaya devam etmektedir. Antilösemik tedavinin başarısı ve komplikasyon gelişme riskini azaltabilmesi nedeniyle antifungal profilaksi önem arz etmektedir. Yöntem: Bu retrospektif çalışmada profilaktik bir antifungal olarak mikafunginin akut lenfoblastik lösemi (ALL) hastalarındaki etkinliği ve güvenilirliliği değerlendirilmiştir. Çalışmaya erişkin yaş grubundaki ALL tanısı ile indüksiyon, reindüksiyon veya kurtarma tedavisi alan ve tedavi sırasında mikafungin ile antifungal profilaksi uygulanan 36 hasta ve bu hastaların almış oldukları toplam 113 kemoterapi kürü dahil edilmiştir. Hastaların tamamına indüksiyon, reindüksiyon ve konsolidasyon tedavileri sırasında mikafungin 50 mg/gün intravenöz profilaksisi verilmiştir. Çalışmanın sonlanım noktası olarak ise; tedavinin tamamlanması, profilaksi altında ampirik, preemptif veya hedefe yönelik antifungal değişikliği ve herhangi bir nedenle ölüm kabul edilmiştir. Bulgular: Çalışmamızın sonuçları incelendiğinde ALL hastalarında İFİ varlığı ile sağ kalım arasındaki kuvvetli ilişki ilk başta dikkati çekmektedir. Bununla birlikte; yan etki veya ilaç etkileşimi nedeniyle tedaviyi kesme gerekliliğinin olmaması, düşük preemptif antifungal ihtiyacı, ALL hastalarında mikafungin profilaksisinin etkinliğini göstermiştir. Sonuç: Etkin ve güvenilir bir antifungal profilaksi stratejisi bu grup hastalar için hayati önem taşımaktadır, hayat kurtarıcı olabilmektedir.Öğe Babacan Liderlik ile Örgütsel Sinizmin İşkolikliğe Etkisi(Ankara Düşünce ve Araştırma Merkezi, 2022) Turhan, ÖzgeBu çalışmanın temel amacı, işe yönelik tutumu olumsuz etkileyen işkoliklik ve sinizm kavramlarının, olumlu tutumlara etkisi olduğu saptanmış liderlik tarzıyla etkileşim halinde olduğunda etkisinin saptanmasıdır. Bu araştırma babacan liderliğin evin babası gibidir söyleminden yola çıkılarak tasarlanmıştır. Acaba babacan liderin pozitif tutumları yani; paylaşımcılığı, yüreklendiriciliği, destekleyici yanı işgörenlerde işe yönelik olumsuz tutumları da tetikleyebilir mi ? ya da sinizm gibi olumsuz tutumları barındıran bir etki mi işgörenleri işkolik olmaya itmektedir. Öz olarak olumlu tutumlar mı yoksa işe yönelik olumsuz tutumlar barındırmak mı işgörenleri işkolikliğe iten asıl sebeptir bunun araştırılmasını çalışma amaçlamaktadır. Bunun tespite yönelik babacan liderlik ile örgütsel sinizmin işkolikliğe etkisi araştırılmaktadır. Bu çalışmanın evreni imalat, toptan ve perakende ticaret, inşaat, finans ve sigorta faaliyetleri, konaklama ve yiyecek hizmeti ve bilgi iletişim sektörlerinde faaliyet gösteren işletmelerden oluşmaktadır. Evren ve örneklemin doğru tespitine yönelik TUİK 2019-2021 İstanbul İşgücü Piyasası Analizi Raporu verileri incelenerek karar verilmiştir. 2021 raporuna göre; İstanbul İlinde nüfusun 11.964.000 olduğu sosyal güvenceli (4a) bir işte çalışan nüfusun ise 4.361.756 kişi olduğu tespit edilmiştir. Örneklem büyüklüğünün uygunluğuna karar vermek için örneklem büyüklüğü tablosundan yararlanılır görüşü benimsenerek 10 milyon kişilik evren için 384 örneklem büyüklüğünün yeterli olacağı görüşünden yola çıkılmıştır (Gürbüz ve Şahin, 2016: 132). Genellenebilir veriler elde etmek adına farklı sektörden İstanbul ilinde aktif çalışmakta olan 520 mavi ve beyaz yakalı gönüllü işgörenden veriler toplanmıştır. 53 adedi uç veri içerdiğinden örnekleme dâhil edilmemiştir. Analizler 467 geçerli anket üzerinden gerçekleştirilmiştir. Gerçekleştirilen analizler sonucu; işkoliklik üzerinde babacan liderliğin ve örgütsel sinizmin etkisi olduğu tespit edilmiştir. Açıklama yüzdeleri alt boyutlar bazında incelendiğinde aşırı çalışmayı % 52.6 ve kompulsif çalışmayı % 80.5 etkilediği saptanmıştır. Babacan liderliğin ve örgütsel sinizmin işkolikliğe etkisinin açıklama yüzdeleri incelendiğinde etkili başka faktörlerin de var olduğu anlaşılmaktadır. Çünkü açıklama yüzdeleri aradaki etkileşimi yüzde yüz açıklamamaktadır. Ancak kompulsif çalışmayı en fazla babacan liderliğin etkilediği yorumu yapılması yanlış olmayacaktır. Korelasyon analizi sonuçları; babacan liderlik ile örgütsel sinizm arasında negatif yönlü ve duyuşsal boyut ile zayıf, bilişsel ve davranışsal boyutun şiddetinin iyi olduğu ve babacan liderlik ile işkoliklik arasında da ilişkinin yönünün negatif, şiddetinin mükemmel olduğu ve anlamlı ilişki sergiledikleri saptanmıştır. Örgütsel sinizm ve işkoliklik arasındaki ilişkinin de pozitif yönlü, şiddeti orta ve anlamlı korelasyon gösterdiği tespit edilmiştir. Her iki değişkenin bütün alt boyutlarında bu ilişkinin varlığı tespit edilmiştir. Gerçekleştirilen fark analizleri sonucu; babacan liderliğin en fazla erkek, bekâr, mavi yakalı ve yüksek lisans mezunu, 18-25 yaş diliminde temsil edilen işgörenler tarafından sergilendiği saptanmıştır. Örgütsel sinizmin; duyuşsal ve davranışsal boyutlarını yani; sinik tutum ve davranışları en fazla kadınların gösterdiği fark testleri sonucu saptanmıştır. Bilişsel ve davranışsal boyutlu sinizmin evli, beyaz yakalı, yüksek lisans mezunu işgörenlerin en fazla yaşadığı ayrıca; davranışsal alt boyutlu sinizmi ise lise mezunlarının yaşadığı saptanmıştır. Örgütsel sinizmin her bir alt boyutunun en fazla 36-45 yaş diliminde temsil edilen işgörenlerin yaşadığı da saptanmıştır. Çalışmanın bağımlı değişkeni olan işkoliklik değişkenine yönelik gerçekleştirilen fark testleri sonuçları; işkolikliğin aşırı ve kompulsif çalışma alt boyutunun; en fazla kadın, beyaz yakalı, lise mezunu ve 55 yaş üstü işgörenler tarafından yaşandığı saptanmıştır. Kompulsif çalışmanın ise en fazla evli işgörenler tarafından sergilendiği saptanmıştır.Öğe Beş Faktör Kişilik Özelliklerinin Çatışma Yönetme Stratejilerine Etkisi(Hayrullah KAHYA, 2022) Turhan, Özge; Tiftik, CananBu çalışmanın temel amacı, kişilik özellikleri ile çatışma yönetme stratejileri arasındaki etkileşimi incelemektir. Anketin örneklem grubunu beyaz ve mavi yakalılar oluşturmaktadır. Farklı iş kollarında İstanbul ilinde faaliyette bulunan işyerinde uygulanmıştır. Analizler 376 geçerli anket üzerinden gerçekleştirilmiştir. Gerçekleştirilen analizler sonucu; Çatışma yönetme stratejileri üzerinde kişiliğin açıklayıcı etkisi olduğu tespit edilmiştir. Çatışma yönetme stratejilerinden bütünleşme alt boyutu ile beş faktör kişilik değişkeninin alt boyutlarının etkisinin açıklama yüzdeleri incelendiğinde etkili başka faktörlerinde varolduğu kanıtlanmaktadır. Ancak açıklama yüzdesi bakımından en fazla sorumluluk alt boyutunun etkili olduğu tespit edilmiştir. Bu etkileşimde nevrotizm alt boyutunun etkisinin olmadığı görülmektedir. Ayrıca dışadönüklüğün etkisinin olmadığı da tespit edilmiştir. Bu etkileşimde açıklama gücü en yüksek alt boyutun sorumluluk olduğu saptanmıştır. Nevrotizm alt boyutu hariç kişiliğin her bir alt boyutunun etkileşimde açıklama gücü olduğu saptanmıştır. Bulgulara göre çatışma yönetme stratejilerinden kaçınma alt boyutundaki % 63.7’lik değişimin bağımsız değişkene bağlı olduğu saptanmıştır. ? değerleri incelendiğinde çatışma yönetme stratejilerinde etki gücü olan alt boyutların uyumluluk dışında kalan her bir alt boyut olduğu ancak sorumluluk ve nevrotizm alt boyutlarının yüzdeleri incelendiğinde açıklama gücünün en yüksek alt boyutlar olduğu belirlenmiştir.Öğe Toksik Liderliğin Örgütsel Sessizliğe Etkisi(Melih Topaloğlu, 2022) Turhan, ÖzgeAmaç – Bu çalışmanın amacı toksik liderliğin örgütsel sessizliğe olan etkisini tespit etmektir. Yöntem – Araştırmanın örneklem grubunu mavi ve beyaz yakalı işgörenler oluşturmaktadır. Farklı sektörlerde faaliyet gösteren işletmelerden seçilen işgörenler çalışmaya gönüllülük etmiştir. 350 işgörene ulaşılmıştır, analizler 301 geçerli anket vasıtasıyla gerçekleştirilmiştir. Hipotezlere yönelik korelasyon ve regresyon analizleri gerçekleştirilmiştir. Bulgular – Çalışmanın hipotezlerinin sınanmasına yönelik gerçekleştirilen analizler sonucu bağımlı ve bağımsız değişkenler arasındaki etkileşim saptanmıştır. Yani; toksik liderliğin örgütsel sessizlik üzerinde açıklayıcı etkisi olduğu tespit edilmiştir. Toksik liderlik ile örgütsel sessizlik arasında negatif yönlü etkileşim olduğu saptanmıştır. Literatürün tam zıttı bir sonuç bulgulandığından ayrıntılı inceleme yapmak ve böyle bir sonuç elde etmekteki sebebi aydınlatabilmek adına alt boyutlar bazında regresyon analizleri gerçekleştirilmiştir. Regresyon analizleri sonucu kimi alt boyutlar bazında aslında negatif etkileşim olduğu kanıtlanmıştır. Değer bilmezlik arttıkça kabullenici sessizliğin artmakta olduğu, olumsuz ruhsal durumun artması ile prososyal sessizliğin gözlemlendiği ve değer bilmezliğin yine artması ile korunmacı sessizliğin örgütlerde saptandığı bulgulanmıştır. Sonuç olarak; toksik liderlik örgütsel sessizliği etkilemektedir. Bu etkileşimde etkili olan en önemli değişken ise olumsuz ruhsal durumdur. Tartışma – Çalışmanın hipotezlerine yönelik gerçekleştirilen analizler sonucunda elde edilen bulguların ilgili literatürü destekler nitelikte olduğu tespit edilmiştir. Ayrıca daha önce bu değişkenleri birlikte incelemiş çalışma olmadığından alan yazına yeni katkılar da sağlanmıştır. Çalışmada gerçekleştirilen analiz sonuçları vasıtasıyla öneriler de geliştirilmiştir.Öğe Yaygın Anksiyete Bozukluğunun İş Tatminine Etkisi(Türk Kooperatifçilik Kurumu, 2023) Turhan, ÖzgeBu çalışmanın temel amacı; yaygın anksiyete bozukluğunun iş tatminine etkisini saptamaktır. Araştırmanın örneklem grubu; İstanbul il kapsamında çeşitli kurumlarda sektör farkı gözetilmeden beyaz ve mavi yakalı gönüllülerden oluşmaktadır. Araştırmanın evreninin tespitine yönelik İstanbul ilinde kayıtlı çalışan sayısı baz alınmıştır. En fazla işgücünün hizmet ve perakende sektöründe istihdam edildiği saptanmış olup örneklem grubu olarak seçilmiştir. Örneklem grubuna kolayda örnekleme yöntemiyle ulaşılmıştır. 610 gönüllüden data toplanmıştır. Analizler 582 geçerli ankete uygulanmıştır. Hipotezler korelasyon ve regresyon analizleri vasıtasıyla doğrulanmıştır. Çalışmanın değişkenlerine yönelik gerçekleştirilen korelasyon analizine göre; iki değişken arasında anlamlı ilişki olduğu tespit edilmiştir. Bu ilişkinin negatif yönlü ve orta düzeyde olduğu saptanmıştır. Yani Yaygın Anksiyete Bozukluğunun iş tatminini düşürdüğü saptanmıştır. Bu etkileşimde yaygın anksiyete bozukluğunu dışsal doyumun daha fazla etkilediği saptanmıştır. Ayrıca demografik değişkenlere yönelik gerçekleştirilen analizlerde farklılık tespit edilmiştir.